İLİŞKİLERDE BİREYSEL ALANIN ÖNEMİ

Her ne kadar hayatımıza giren partnerlerimizle sürekli birlikte olmaktan hoşlansak da bazen kendi kendimizi dinleyebileceğimiz bireysel alanlara ihtiyaç duyarız. Kendi kendimizle baş başa kalabileceğimiz, kendi ihtiyaçlarımıza odaklandığımız, hobilerimize ve yapmak istediklerimize zaman ayırabileceğimiz, sınırları olan bireysel alanlar yaratmak bizler için önem taşır.

 

İlişkilerin başında partnerler genelde birbirlerine çok fazla vakit ayırırlar ve bunu yaparken genellikle bireysel alanlarından ödün verirler. Burada özellikle partnere hayır diyememekten kaynaklı sorun ortaya çıkabilir. Eğer hayır denilemiyorsa kişisel alan ihlal ediliyor demektir. Bu kişisel alanın ihlali dolayısıyla kişi agresifleşebilir ve savunmacı davranabilir. Bu da ilişkiye olumsuz olarak yansır. Bireysel alan korunamazsa bireyler hayatlarının büyük bir kısmını partnerleriyle geçirirler ve yavaş yavaş sosyal yaşamlarından uzaklaşmaya başlarlar. Eğer ihtiyacımız olan bireysel alan sağlanmazsa her iki partner de kendini sıkılmış ve bunalmış hissedebilir.  İlişkinin başından itibaren kişisel sınırlar çizilmeli ve partnerler birbirlerinin sınırlarını ilişkinin en başında konuşmalıdır. Bu partnerimizle olan ilişkimizin daha sağlıklı olmasını sağlar.

İlişkilerde ya da evliliklerde partnerlerin hem bireysel, hem de karı koca olarak birlikte zaman geçirmeleri elzemdir. Eğer çocuk da var ise anne, baba ve çocuğun birlikte geçirdiği kaliteli zaman altın değerindedir. Fakat bu zamanın kişiler arasında dengeli olması gerekir. Eğer partnerler birbirlerine saygı gösteriyorlarsa bireysel alanlarını da ihlal etmeden ilişkilerini sürdüreceklerdir. Hayatının büyük bir kısmını partnerine bağlayan bir birey bir süre sonra partnerinden bağımsız hareket edememeye başlar ve ilişki içerisinde de kendi sınırlarını, isteklerini ve arzularını dile getiremediği için kendi benliğinden feragat edebilir. Bazı bireyler isteyerek yalnız kalmaktan kaçınırlar ve sürekli partnerleriyle vakit geçirmek için çabalarlar. Kişi kendisiyle kalmaktan çekinir ve kendisiyle baş başa kaldığında düşüncelerinin esiri olmaktan korkar.

Evliliklerde özellikle aynı ev içerisindeyken birlikte bir şeyler yapmaktan keyif almak ve birlikte vakit geçirmek evliliğin olmazsa olmazlarındandır fakat evlenirken edindiğimiz bir eş kimliği ve bireysel kimliğimiz vardır. Bu sahip olduğumuz eş kimliği, bireysel kimliği yok etmemelidir. Ayrı ayrı da mutlu olabilmek, bundan keyif almak ve bunu kaybetmemek gerekir. Gün içinde eşlerin bireysel vakit geçirebilecekleri vakitler yaratılabilir. Ekonomik durumlarda da eşlerin birbirlerine ne kadar müdahale edip etmeyecekleri de önemlidir. Duygusal anlamda da partnerler birbirlerinin ihtiyaçlarına saygı duymalıdır. Aynı zamanda mahremiyetlerine de saygı göstermeleri önemlidir. Evlilikle birlikte sorumluluklarımız da artar. Birlikte gidilmesi gereken akraba ziyaretleri, aile yemekleri gibi diğer sorumluluklarımız artış gösterebilir. Artan sorumluluklar karşısında partnerler birbirlerine zaman yaratmalı, tüm bu ilişki ağları ve iş yükü içerisinde de ilişkilerinde bireysel alanı da göz önünde bulandırarak ilişkilerini geliştirip beslemelidirler.

Eşler arasında anlaşmazlıklar artarak devam ediyor ve ilişkinin çatırdamaya başladığı hissediliyorsa çiftler uzman desteği alarak ilişkilerini yeniden yapılandırabilir, çözüme kavuşturamadığı sorunlarını terapist eşliğinde aydınlatabilir.

Yazan: Stajyer Psikolog Selenay Çalışkan

Leave A Comment