ALKOL BAĞIMLILIĞI (ALKOLİZM)
Alkol bağımlılığı, diğer bağımlılıklar gibi iyileşme ve tekrarlama süreçleri barındırır. Bireyin; sık sık devam eden alkol tüketimi ile birlikte tüketimi kontrol etme yeteneğinin bozulması ve tüketim isteğinin durdurulamamasıyla fiziksel, bilişsel ve davranışsal bozukluklarla karakterize olmuştur. Pek çok bakış açısıyla değerlendirilmesi gereken kronik bir rahatsızlıktır.
Son yıllarda toplumda alkol tüketimi ve alkol kaynaklı problemler artmaktadır. İlk başlarda tüketilen alkol stresi azaltma, kişiyi rahatlatma gibi karşılansa da ilerleyen zamanlarda daha fazla neşelenmek, eğlenmek ve keyif almak için tüketimi devam edebilmektedir. Bu süreçte devam eden tüketim, alkol eksikliği, yoksunluğu hissedilmesiyle bağımlılığa dönüşebilmektedir. Alkol bağımlılığı başta sağlık sorunları olmak üzere bedensel ve ruhsal hasarlara, aile ve arkadaşlık ilişkilerinde bozulmalara, iş ve eğitim hayatında düşüşe sebep olurken sadece bağımlı olan kişiyle sınırlı kalmaksızın cinayetlerin %50’si ile, intiharların %25’i ile ilişkili ve trafik kazaları, aile içi şiddet gibi toplumsal sorunlara da neden olabilmektedir. İnsan ömrünü yaklaşık 10 yıl kısaltmakla beraber madde bağımlılıklarına da yol açabilmektedir.
Her yaş ve gruptan, cinsiyet ve sosyoekonomik durum fark etmeksizin herkeste oluşabilecek bu bağımlılık genellikle 20-40 yaş arasında görülmektedir. Gelişmiş ülkelerde kadın-erkek oranı eşitken Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde erkeklerin oranı daha fazladır.

Alkol Bağımlılığı Olan Kişilerin Ortak Belirtileri
- Kontrolsüz bir şekilde tüketim. Örneğin bir bardak içmek için başlar fakat bir şişe bitirir.
- Tüketimi azaltmak veya kontrol altına almak için istek duymak ancak sonuç vermeyen çabalar.
- Giderek alkol toleransının yükselmesi, her defasında tüketilen miktarın artması ve zamanla alkolün etkisini yitirmesi.
- Sağlığını ve sosyal/ iş hayatını olumsuz etkilediğinin farkında olmasına rağmen alkol tüketmeye devam etmesi.
- Alkol tüketimi için gün içinde ayrılan sürenin yetersiz gelmesi.
- Alkole bağlı ya da alkolle artan fiziksel (karaciğer hastalığı, yüksek tansiyon, gastrit vb), ya da psikolojik (depresyon, anksiyete, uyku bozukluğu vb) problemler yaşamasına rağmen içmeye devam etmesi.
- Alkol kullanımı sebebiyle maddi kayıpların ortaya çıkması.
- Alkol alınmadığı zamanlarda yoksunluk hissedilmesi.
Bunlara ek olarak mide bulantısı, kusma ve mide problemleri, elde ve vücutta kontrol edilemeyen titreme ve terlemeler görülebilir.
TEDAVİ
Kişiler genelde bağımlı olduklarının farkında değillerdir, durumu normalleştirmişlerdir, çevresinden gelen tepkilere rağmen bağımlı olduklarını kabul etmek istemezler. İyileşeceğine dair inancı olmadığı için de tedaviyi yetersiz görebilirler. Bu durumda bireye karşı pozitif bir yaklaşımda bulunmak önemlidir. Aile tarafından tedaviye teşvik sağlanmalıdır. Kişi kendi iradesiyle tedaviyi istemelidir.. Aile, kişiyi tedaviye ikna değil motive etmelidir.Ailenin, yardım ederken kendilerini de ihmal etmemeye özen göstermeleri son derece önemlidir. Alkolizm ve tedavisi yıpratıcı bir süreçtir, ailenin de bir uzmandan destek alması ruh sağlığı açısından faydalı olacaktır..
Alkol bağımlılığında; psikoterapi, biorezonans ve ilaç tedavisi gibi yöntemler kullanılmaktadır.Psikoterapide, EMDR terapisi ve Bilişsel Davranışçı Terapi’den yararlanılabilmektedir. Bunlara ek olarak destek gruplarının da sosyalleşme, kişinin yalnız olmadığını ve bu durumda olan diğer insanların da olduğunu farketmesi fayda sağlamaktadır.
Yazan: Stajyer Psikolog Ayşe İkra İkiok