GÖÇ PSİKOLOJİSİ

Göç etmek, insanların hayatında kökten bir değişiklik yaratır. Sadece fiziksel olarak bir yerden başka bir yere gitmek değildir. Aynı zamanda zihinsel, duygusal ve kültürel olarak da uyum sağlanmasını gerektiren bir durumdur. Göçmenlik,  genellikle birçok meydan okumayla birlikte karşımıza gelir. Yeni bir kültüre uyum sağlama, dil sorunları, toplumsal dışlanma, ayrılık kaygısı, özlem, kimlik kaygısı gibi durumlar göçmenlerin psikolojilerini etkileyen faktörlerdir. Kişi kendi memleketinden uzakta, başka bir lisanda hem anlaşılmak hem de kendini ifade etmek durumundadır. Göçmenler, bu süreçte aidiyet duygusu oluşturmakta da zorluk çekerler. Doğup büyüdükleri memleketleri ile yeni yaşamaya başladıkları yer arasında bir çatışmaya girebilirler. İki kültür arasında sıkışıp kalmak kişilerde gerginlik duygusunu arttırabilir ve aidiyet duygusunu zedeleyebilir. Ayrılık kaygısı da göçmenlerde depresyon, kaygı, izolasyon ve yalnızlığa sebep olabilir. Ailelerini, arkadaş ortamlarını geride bırakmak kişilere ağır gelebilir ve duygusal olarak sürüklenmeye sebep olabilir.İş  bulma süreci ve ekonomik zorluklar göçmenlerin yaşadığı stresi arttıran bir diğer faktördür. Meslek becerilerinin tanınmaması, dil yetersizliği ve işbirliğinin sağlanamaması kişiyi içinden çıkılması zor bir duruma düşmüş gibi hissettirebilir.

Göç sürecinde geçirilen evreler:

 

Balayı (Honeymoon) Evresi: Bu aşamada kişiler umutludur ve hayatlarının iyiye doğru gideceğine inanırlar. Kişi yeni bir ülkeye geldiği için bundan sonra her şeyin daha iyi olacağına dair güçlü bir inanca sahiptir.

 

Reddetme Evresi: Bu evrede yeni gelinen ülkenin eksiklerinin fark edildiği dönemdir. Hayallerdeki yurt dışı hayatının gerçeği yansıtmaması kişileri şoka sokabilir. Bireyler kendini yabancı ve belirsiz bir ortamda hissedebilir.

 

Geri çekilme Evresi: Kişilerin beklentilerinin tam olarak karşılanmadığını hissettikleri dönemdir. Kişiler bu dönemde umutsuzluğa ve başarısızlık duygusuna kapılabilirler. Bununla birlikte pişmanlık hissedebilirler.

 

Kabullenme Evresi: Zamanla kişiler yaşadıkları ülkeyi olumlu ve olumsuz özellikleriyle kabullenmeye başlarlar ve böylece adaptasyon süreci başlamış olur. Yaşadıkları yerle bağ kurmaya ve aidiyet duygusu geliştirmeye başlarlar.

 Tersine Şok Evresi: Bu evrede kişiler göç ettikleri bölgeye uyum sağlamış ve orayı benimsemişlerdir. Kendi ülkelerine ve ülkenin gündemine yabancılık çekmeye başlarlar.

 

Sonuç olarak, göçmen psikolojisi göçmenlerin yaşadığı karmaşık duygusal ve zihinsel deneyimleri anlamak ve desteklemek için çok önemlidir. Bireyler çeşitli zorluklarla baş etmek durumundadır. Bireyler baş edebilme becerilerini ve psikolojik sağlamlılıklarını geliştirmelidirler. Toplumların, bu bireyleri desteklemek ve entegre etmek için destek programları hazırlamaları toplum refahını arttırabilir. Bu süreçte bireyin bir uzmandan destek alması ruh sağlığını ve adaptasyonunu olumlu etkileyecektir.

Yazan: Stajyer Psikolog Hayrunnisa Özkan

Leave A Comment