TERAPİDE DİRENÇ

Psikoterapi, insanların zihinsel ve duygusal sağlıklarını iyileştirmeye yönelik etkili bir araçtır. Terapi sürecinde istenilen değişimi görebilmek, sanılanın aksine huzur dolu rahatlatıcı seanslardan ziyade, mevcut alışkanlıkları ve değiştirilmek istenen düzenin temellerinin yeniden yapılandırılmaya çalışıldığı zorlu ve öğretici bir süreçtir. Değişim sürecinde her ne kadar danışan değişmek ve bakış açısını yeniden şekillendirmek istese de bilinçdışı bu değişime hazır olmayabilir. Bunun sonucu olarak ise terapi sürecindeki danışan direnç gösterebilir.

Direnç, terapist ve danışan arasındaki ilişkide veya danışanın iç dünyasında ortaya çıkabilir;

  • Seansı tamamen unutmak veya geç kalmak,
  • Süreç ve seansın kurallarına uymamak,
  • Terapiste kendini açmamak,
  • Seans içerisinde çok dağınık konuşarak, konudan konuya atlayarak problemleri saklamaya çalışmak,
  • Seans içerisinde verilen ödevleri unutmak, yapmamak ya da eksik yapmamak direnç göstergeleri olarak sayılabilir.

Dirençle Başa Çıkma Yolları:

  • Farkındalık:

Direnç ile çalışmak için öncelikle farkına varmak önemlidir.

  • Güven ve İlişki:

Terapist ile danışan arasında sağlıklı bir güven ilişkisinin kurulması danışanın direncini azaltmakta önemli bir adımdır.

  • Esneklik:

Terapist, farklı terapi yöntemleri kullanarak direnç ile çalışabilir.

  • Güçlendirme:

Danışana, kendi iç gücünü keşfetme ve kullanma fırsatı verilmelidir.

  • Sabır ve Empati: Terapi sürecinde danışanın gösterdiği direnç anlayışla karşılanır ve sabırla ilerlemenin desteklenmesi önemlidir.

Psikoterapi sürecinde danışanların direnç göstermesi oldukça normal ve sık karşılaşılan bir durumdur. Terapötik ilerlemeyi engelleyebilir fakat dirençle başa çıkma stratejileri, terapistin rehberliği ve danışanın iş birliği ile içsel engeller aşılarak daha sağlıklı bir yaşam için temeller atılabilir.

Yazan:Stajyer Psikolog Hayrunissa Özkan

Leave A Comment