ÇOCUĞUM NEDEN KONUŞMUYOR?
Birçok ailenin sorduğu “Çocuğum neden konuşmuyor?” sorusunun cevabı çoğunlukla çocukluk çağında en çok gözlemlenen problemlerden biri olan gelişimsel dil bozukluğudur. Bu durum herhangi bir sendrom ya da otizm gibi bir sebebe bağlı olmaksızın dili öğrenmeyi, anlamayı ve kullanmayı engelleyen bir iletişim bozukluğudur.
Peki bu duruma belirli bir ek tanı eşlik etmiyorsa asıl sebebi nedir?
Gelişimsel dil bozuklukları bir nörogelişimsel bozukluk olduğundan beyin gelişimini etkileyen çevresel ve genetik faktörlerde meydana gelen herhangi bir yetersizlik sebebiyle ortaya çıkabilmektedir. Bu sebepleri şu şekilde özetleyebiliriz:

• Bilişsel Gelişim: Bilişsel gelişim çocuğun dili öğrenme hızını etkilediğinden dil gelişimi ile de oldukça bağlantılıdır.
• Cinsiyet: Kız çocukları erkek çocuklarına göre daha ileri dil ve konuşma becerileri sergilemektedir. Ancak bu durum sadece birkaç aya kadar farklılık göstermektedir.
• Genel sağlık ve fiziksel durum: Ciddi ve uzun süreli hastalıklar geçiren çocukların dil gelişiminde gecikmeler yaşanması daha olasıdır.
• Çevresel faktörler: Çocuğun maruz kaldığı dilin kaliteli ve yeterli olması dil gelişiminin olması gerektiği gibi ilerlemesinde en etkili sebeplerdendir. Çevresel faktörler, çocuğun büyüdüğü ev ortamı öncelik olmakla birlikte komşuları, okul ortamı, akraba çevresi, ebeveynlerin arkadaşları ve kitle iletişim araçlarını da kapsayan geniş bir çemberden oluşmaktadır. Kontrol edilebilir ve düzenlenebilir bir faktör olması sebebi ile ise oldukça önemlidir.
Tüm bu sebepleri incelediğimizde az önce de belirttiğim gibi seanslarımızın gidişatında da çokça önemsediğimiz konulardan biri nitel ve nicel açıdan olması geren dil girdisinin sağlanması amacıyla yaptığımız çevre düzenlemeleridir. Bu bağlamda terapist tarafından seanslara ek olarak, ailelere çocuk özelinde iletişim stratejileri anlatılarak uyum sağlanması beklenmektedir. Böylece, gelişimsel dil bozukluğunun etkilerinden kurtulmak ve bu etkilerin
yetişkinlikte devam etmesini engellemek aile ve terapist iş birliğiyle mümkün kılınabilmektedir. Bu durumda, desteklenmeyen gelişimsel dil bozukluğu durumunun ilerleyen yaşlarda çocuğun okuma-yazma öğrenimi, akademik başarısı, iletişim becerilerinin sağlıklı gelişimi gibi alanlarda yaşıtlarından geride kalmasına davet çıkardığı unutulmamalıdır.
Dil ve Konuşma Terapistine Başvurmam Gerektiğini Nasıl Anlarım?
Gelişimsel dil bozukluklarında en önemli ve ilk basamak erken teşhistir. Erken teşhis ile gecikme göstermiş ya da risk altındaki çocukların sosyal, duygusal, bilişsel ve fiziksel gelişimlerini desteklemek amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda çocuğun gelişimini destekleyen faktörlerin miktarı ve kalitesi artırılarak atipik gelişime ve gecikmeye sebep olan risk faktörleri ise ortadan kaldırılmaktadır. Bu durum her şeyden önce “ya hep ya hiç” prensibini benimseyen beynin çalışma sistemi için çok önemlidir. 0-3 yaş arasındaki çocukların beyni kullanılmayan bağlantıları parçalayarak yok etmekte, kullanılan bağlantıları dallandırarak kalıcılığını ve niteliğini artırmaktadır. Bu nedenle özellikle 0-3 yaş arası çocukların ebeveynlerinin çocuklarının tipik dil gelişim basamaklarından geride olduğunu gözlemlediğinde vakit kaybetmeden bir dil ve konuşma terapistine başvurması gerekmektedir.
Sevgili ailelerimize çocukları ile bol iletişimli ve bol oyunlu günler dilerim.
Yazan: Dil ve Konuşma Terapisti Zeynep Hamide Dikici