Kaygılı Bağlanma Stili Nedir ? Kaygılı Bağlanma Stiline Sahip Kişiler İlişkilerde Nasıl Davranır?

Bu bağlanma stili, çocukluk döneminden itibaren gelişim ve yetişkinlikte ilişki kurma biçimini etkileyen bir durumdur. Ana bakım veren yani bireyi büyüten kişiler işe olan ilişkilerin nasıl şekillendiği ve bu ilişkilerin kişinin ileriki ilişkilerine yansıması bu bağlamda önemlidir. Ebeveynler veya bakıcının, çocuğun istek ve ihtiyaçlarına duyarsız veya ihmalkar bir tutum sergilemesi çocuğun güvensizlik duygusu geliştirmesine sebep olabilir. Özellikle kaygılı veya mutsuz hissettikleri anlarda bu duygusal ihtiyaçları karşılanmayan çocuklar, bir süre sonra duygularını çok daha yüksek seviyelerde yaşayabilir. Bu şekilde farkedilmeye daha yakın olduklarını düşünürler.

Kaygılı bağlanma stiline sahip bireyler, genel olarak ona bakan kişiden dolayı duygusal olarak erişilemez, tutarsız veya öngörülemez olduğu bir çocukluk deneyimi geçirmişlerdir. Bu bireylerin büyüdüğü ortamda yakın-uzak; soğuk-sıcak davranışların dengesizliği mevcuttur. Bu nedenle, kaygılı bağlanma stiline sahip kişiler yetişkinlikte yaşadığı ilişkilerde güvensizlik, endişe ve duygusal dalgalanmalar yaşayabilirler. Çevresindekiler tarafından görülmediğinde yetersiz ve değersiz hissederler. Kaygılı bağlanma stili olan bireyler, kendilerine yönelik olumsuz inançlara sahip olma eğilimindedir (Bowlby, 1988). Karşılarındaki kişilerin sürekli kendilerini sevmeyeceğine ve onu terk edeceğine inanırlar. Kendilerinden vazgeçileceği konusunda hep endişeleri vardır. Başkalarıyla kurdukları ilişkilerinde aşırı bağımlı hissedebilir, ilişkilerde sürekli onaya ihtiyaç duyarken bir yandan da reddedilme korkusu yaşayabilirler. Partnerlerinin ruh hallerine ve davranışlarına duyarlılık oluşturmuşlardır ve bundan çok etkilenirler.

Bu bağlanma stili, yetişkinlikteki romantik ilişkilerde çoğu zaman kendini gösterir. Kaygılı bağlanma stiline sahip kişiler, partnerlerinden sürekli olarak onay ve güvence ararlar. Bundan dolayı aynı zamanda ilişkilerinde hızla yoğun duygusal tepkiler verirler. Küçük bir olay bile büyük bir endişe veya panik dalgası yaratmasına ve kişinin yoğun korku duymasına neden olabilir. Bu kişilerin korkusu terkedilme ve yalnız kalma üzerine olabilir. Kaygılı bağlanma stili, aşırı kıskançlık ve takıntılı davranışlar gibi sorunlara da yol açabilir. Kaygılı kişiden başka bir şey ile veya bir kimseyle ilgilenildiğinde artık eskisi kadar sevilmediğini düşünürler. Eğer aramaları ve mesajları cevapsız kalır, görüşmeler iptal edilirse yoğun kaygı duyarlar. Karşı tarafın hisleri konusunda sürekli güvensizliğe kapılırlar. İlişkiyi olağan seyrinden hızlı ilerletmeye çalışırlar. Sınırları gözlemlemekte zorlanır, aradaki mesafeyi bir tehdit olarak algılayıp paniğe kapılır ya da öfkelenirler.

Sürekli temas halinde kalmak isterler. Yüksek düzeyde ilgiye ihtiyaç duyar çünkü böylelikle sevildiğinden emin olmaya çalışırlar. Kaygılı kişilerin partnerleri, sürekli olarak sorgulanmak veya kontrol edilmekten rahatsızlık duyabilirken; sürekli olarak güvence verme veya açıklamalar yapma zorunluluğu hissederler. Sonucunda kendilerini yıpranmış halde bulurlar. Romantik ilişkilerde partnerler arasında iletişim ve duygusal denge konularında sorunlar yaşanabilir. Kaygılı bağlanan kişinin partner seçimi genellikle kaçıngan bağlanma stiline sahip bireyler olur. Güvenli bağlanma stili onlara yabancı gelir.Kaçıngan ile arasındaki ilişki kaygılı kişiye tanıdıktır çünkü uzak-yakın ya da soğuk-sıcak davranışlarının tutarsızlığı onların konfor alanları olmuştur. Kaygılı kişinin ilişkilerindeki problemlerin sonucunda tepkisi çoğu zaman aynı olur. Yaşadığı tartışmalarda uzaklaşmak ister ve konuyu ayrılığa getirir. İstekleri partnerlerinden ayrılmak değildir; yaşanılan tartışmadan uzaklaşma isteği, partnerinin ilgisini üzerine çekilmektir. Genellikle de partnerinden önce kaygılı kişi ayrılır. Ayrıldıktan sonra partnerinin onun değerini bilerek, onun gönlünü almasını bekler.

Kaygılı bağlanma stili ile başa çıkmak ve sağlıklı ilişkiler kurabilmek için öz farkındalık sahibi olmak, duyguları üzerindeki kontrolü geliştirmek ve gerektiğinde profesyonel yardım almak önemlidir. Konuşmaya ve anlamaya açık olunmalıdır. Kişiselleştirmeden herkesin farklı karakterde olabileceğini kabul etmek, olayların detaylarını irdelememek daha iyi gelecektir. Hisler konusunda dürüst olunmalı ve çekinilmemelidir. İlişkilerinizde partnerlerinize kendinizi anlatmalı, kaygılarınızı paylaşmalısınız. Kaygılı bağlanma stili destekle kontrol altına alınabilir ve güvenli bir hale dönüştürülebilir. Terapi, kaygılı bağlanma stili ile ilgili olumsuz düşünce kalıp ve davranışlarını anlamak; değiştirmek için yardımcı olabilir.

Yazan: Stajyer Psikolog Öykü Ayaslan

Leave A Comment