BİPOLAR BOZUKLUK

Bipolar bozukluk, diğer bir adı ile manik-depresif bozukluğun en belirgin özelliği kişinin duygularını uçlarda yaşamasıdır. Bu bozukluk, bireyin yaşam kalitesini de oldukça etkilemektedir. Duygu durumları bu duygular arasında ki keskin geçişler günlük yapılan aktiviteler bunların hepsinde bu rahatsızlık etkin bir rol oynamaktadır.

 

Bipolar bozukluk, kişinin bir anda neşeli ve çok iyi hissederken, bir süre sonra içine kapanık, depresif bir hale gelmesine neden olabilir. Herkes zaman zaman mutlu ya da içine kapanık olabilir lakin bipolar bozuklukta bu durumlar çok uç noktalarda yaşanmaktadır.

İki ayrı hastalık dönemi görülür.  Mani, coşkulu, taşkın ve enerjik bir ruh halini yansıtırken, depresif dönem ise üzgün, intihara kadar uzanabilecek depresyona varabilir.

 

MANİK DÖNEM

Manik hasta, son derece neşelidir. Son derece sosyaldir, herkesle sohbet eder. Ancak hasta son derece neşeli olmak ile birlikte kolaylıkla da sinirlenebilir. Bu dönemde hasta aşırı hareketlilik gösterir, son derece enerjiktir, kendisini çok daha güçlü hissetmektedir. Aşırı hareketliliği kendini aşırı konuşma ya da uyku gibi durumlar ile de gösterebilir. Kişi bu dönemde çok az uyusa dahi uykusuzluk çekmemektedir.

 

DEPRESİF DÖNEM

Kişi bu dönemde enerji eksikliği yaşar. Hayata karşı umutsuzluk, yoğun üzüntü ve mutsuzluk hakimdir. Manik dönemdeki hareketlilik bu dönemde görülemez. Bu dönemde kişi sosyal hayatında daha içe kapanıktır. Kişi kendi içsel dünyasına döner. İntihar düşünceleri görülebilir.

 

KARMA DÖNEM

Karma dönemde, mani ve depresyon atakları aynı anda görülür. İki uç duygudurum aynı anda yaşamakta ve kişi mutsuz hissederken aynı zamanda enerjik de hissedebilmektedir.

 

MANİK BELİRTİLER

  • Yoğun mutluluk, neşe ve coşku hissi
  • Hızlı konuşma
  • Riskli davranışlar ve riski kararlar
  • Uyku ihtiyatında azalma
  • Konsantrasyonda azalma
  • Kendini çok önemli hissetme
  • Çok para harcama
  • Cinsel istekte artış
  • Uygun olmayan davranışlarda artış
  • Alkol ve madde kullanımında artış

 

DEPRESİF BELİRTİLER

  • Fazlasıyla üzgün ve mutsuz hissetme
  • Enerjide belirgin azalma
  • Yaşamdan zevk alamama
  • Umutsuzluk
  • Sinir, gerginlik
  • Değersizlik duygusu
  • İştahta belirgin azalma
  • İntihar düşünceleri

 

BİPOLAR BOZUKLUĞUN NEDENLERİ

  • GENETİK : Birinci derece akrabalardan genetik aktarım sonucu gelişebilir.
  • ÇEVRESEL ETKİLER : Stres yaşam şartları gibi çevresel etkenler kişiyi bu rahatsızlığa itebilmektedir. Bunun yanı sıra yaşanan travmalar bipolar bozukluğu tetikleyebilmektedir.
  • BEYİNDEKİ KİMYASAL DENGESİZLİK : Bir veya daha fazla nörotransmiterde bir dengesizlik varsa, bipolar bozukluk semptomları gelişebilir.

 

BİPOLAR BOZUKLUK TANISI  

Bir hastaya bipolar tanısının net olarak konulması için manik ve depresif atakların gözlemlenmesi gereklidir.

 

BİPOLAR BOZUKLUK TEDAVİSİ

Tedavi sürecinde aile ve yakınların desteği oldukça önemlidir. Atakların ciddi bölümünde çok ileri seviyelere kadar gitmediği taktirde hasta kendisindeki değişiklikleri farkedemeyebilir.

Depresif dönemde genellikle antidepresanlar ile duygudurum düzenleyici ilaç tedavisi yapılmaktadır.  Manik dönemde psikotik belirtilerin eşlik etmesi ile birlikte antipsikotiklerden yararlanılır. Atak dönemleri dışına hasta normal yaşantısını sürdürebilmektedir.

Tedavi, sadece ataklar geldiği süreci kapsamaz. Tedavi, atakların oluşmasını engellemeyi de amaçlar. Koruyucu tedavi ile atak sıklığının azalması, tekrar mani veya depresif atak dönemi gelir ise sürecin daha hafif ve kısa olması hedeflenir. Destekleyici psikoterapi ve psikososyal terapilerin uygulanması bipolar hastalığının kontrolü açısından önemlidir.Aile desteği ile hasta kendisini daha güvende hissedebilir. Bu noktada aile ve çevre önemli bir işleve sahiptir. Özellikle de depresif dönemde hastanın daha karamsar düşüncelere sahip olması ve duygu-durumundaki değişiklikler göz önüne alınarak bu dönemde aile daha dikkatli olmalıdır ve yakınen hasta ile iletişimi korumalıdır.

 

Hayat boyu sürecek olan tedavinin bilincinde olmak önemlidir.

 

Yazan: Stajyer Psikolog Işıl Demirkan

Leave A Comment