KİŞİLİK BOZUKLUĞU OLAN ERGENLERDE UYUMSUZ ŞEMALARIN BELİRTİLERİ
Erken dönem uyumsuz şemalar, kişinin yaşamının erken dönemlerinde oluşan temel inanç, algı ve davranış kalıplarıdır. Bu şemalar, bireyin kendine, diğerlerine ve dünyaya yönelik temel bakış açısını şekillendirir ve çeşitli kişilik bozukluklarına yol açabilir. Bu yazıda, ergenlik dönemindeki bireylerde erken dönem uyumsuz şemaların kişilik bozuklukları belirtileri üzerindeki etkilerini inceleyeceğiz.
Erken Dönem Uyumsuz Şemalar
Ergenlik dönemi, bireyin kimlik arayışı, duygusal bağımsızlık kazanma ve sosyal ilişkilerdeki rollerini tanımlama sürecidir. Bu dönem, bireyin hayatında önemli değişimlerle birlikte gelir ve psikolojik gelişim açısından kritik bir zaman dilimidir.
Ergenlik dönemindeki bireyler, genellikle karmaşık duygusal ve sosyal deneyimlerle karşı karşıyadır. Kimlik arayışı, ergenin kendi değerleri, inançları ve hedefleri hakkında düşünmesine ve bunları tanımlamasına olanak tanır. Ancak, bu süreç genellikle çatışmalarla ve belirsizlikle doludur, çünkü ergenler kendi kimliklerini ve dünya ile ilişkilerini anlamaya çalışırken birçok farklı etkiye maruz kalırlar.
Erken dönem uyumsuz şemalar, ergenin kimlik gelişimi sürecini etkileyen önemli bir faktördür. Bu şemalar, genellikle çocukluk ve ergenlik dönemlerindeki aile dinamikleri, okul deneyimleri, travmatik olaylar ve sosyal etkileşimler gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanır. Örneğin, bir ergenin ailesinde duygusal ihmal veya istismar varsa, bu durum terkedilmişlik veya yetersizlik gibi şemaların gelişimine yol açabilir. Benzer şekilde, akran ilişkilerinde yaşanan olumsuz deneyimler, değersizlik veya güven kaybı gibi şemaların oluşmasına katkıda bulunabilir.

Ergenlik Dönemindeki Kişilik Bozuklukları Belirtileri ve Uyumsuz Şemaların Etkisi
Ergenlik dönemindeki kişilik bozuklukları, genellikle duygusal dalgalanmalar, kimlik bocalaması, ilişki sorunları ve davranışsal zorluklar şeklinde kendini gösterir. Bu bozukluklar, bireyin işlevselliğini ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir.
Erken dönem uyumsuz şemalar, ergenlik dönemindeki kişilik bozukluklarının belirtileri üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Örneğin, terkedilmişlik şemasına sahip bir ergen, ilişkilerde aşırı bağımlılık veya düşük özsaygı gibi belirtiler sergileyebilir. Aynı şekilde, yetersizlik veya suçluluk şemalarıyla ilişkili olan bir ergen, saldırganlık, manipülatif davranışlar veya yüksek stres düzeyi gibi belirtiler gösterebilir.
Bu şemaların ergenlik dönemindeki kişilik bozukluklarının belirtileri üzerindeki etkisi, bireyin yaşadığı deneyimler, kişisel özellikler ve çevresel faktörler gibi birçok değişkene bağlıdır. Ancak, bu şemalar genellikle ergenin duygusal ve sosyal işlevselliğini etkileyerek yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiler.
Ergenlik Dönemindeki Kişilik Bozuklukları Belirtileri
Ergenlik dönemindeki bireylerdeki kişilik bozuklukları, genellikle duygusal dengesizlik, kimlik karmaşası, ilişki sorunları ve davranışsal zorluklar olarak ortaya çıkar. Erken dönem uyumsuz şemalar, bu belirtiler üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Örneğin, borderline kişilik bozukluğu olan bir ergen, terkedilmişlik veya yetersizlik şemalarıyla ilişkili olarak yoğun duygusal dalgalanmalar yaşayabilir.
Tedavi ve Destek Yaklaşımları
Ergenlik dönemindeki bireylerde erken dönem uyumsuz şemaların belirtileriyle başa çıkmak için çeşitli terapi ve destek yaklaşımları kullanılabilir. Bireysel terapi, ergenin kişisel gelişimini desteklemek ve duygusal zorluklarla başa çıkma becerilerini geliştirmek için etkili bir yoldur. Aile terapisi, ailenin işlevselliğini artırmak ve aile içi ilişkilerdeki sorunları ele almak için faydalı olabilir. Grup terapisi, ergenlerin birbirleriyle etkileşimde bulunarak destek almasını ve benzer deneyimleri paylaşmasını sağlayabilir.
Kognitif-davranışçı terapi (KDT), ergenin uyumsuz şemalarını tanımasına ve değiştirmesine yardımcı olmak için yaygın olarak kullanılan bir terapi yaklaşımıdır. KDT, bireyin düşünme kalıplarını sorgulayarak ve değiştirerek duygusal ve davranışsal değişim sağlar. Şema terapi, özellikle erken dönem uyumsuz şemalarla çalışmak için özel olarak tasarlanmış bir terapi modelidir. Bu yaklaşım, bireyin derinlemesine kök salmış inanç ve davranış kalıplarını tanımlamasına ve değiştirmesine odaklanır. Duygu odaklı terapi, ergenin duygusal deneyimlerini anlamasına ve kabul etmesine yardımcı olarak duygusal iyileşmeyi teşvik eder.
Bunu birkaç örnekle anlatmak gerekirse eğer;
Örnek 1: Terkedilmişlik Şeması ve Borderline Kişilik Bozukluğu
Ergenlik dönemindeki bir birey, çocukluğunda yaşadığı duygusal ihmal veya ayrılık deneyimleri nedeniyle terkedilmişlik şemasına sahip olabilir. Bu birey, ilişkilerde yoğun bir korku ve güvensizlik hissi yaşayabilir. Bu duygusal boşlukla başa çıkmak için, ergen çoğu zaman aşırı bağımlı veya manipülatif davranışlar sergileyebilir. Bu durum, borderline kişilik bozukluğunun belirtileriyle örtüşür; özellikle, ilişkilerde aşırı bağımlılık, yoğun kıskançlık ve duygusal dalgalanmalar görülebilir. Örneğin, ergen, bir arkadaşının onu terk edeceği korkusuyla sürekli olarak onunla iletişim halinde kalmaya çalışabilir veya kıskançlık krizleri yaşayabilir.
Örnek 2: Yetersizlik Şeması ve Depresyon
Bir ergen, aile ortamında sürekli eleştirilme veya başarısızlık deneyimleri nedeniyle yetersizlik şemasına sahip olabilir. Bu birey, genellikle düşük özsaygı ve değersizlik hissi yaşar. Bu şema, ergenin akademik veya sosyal başarısızlıkla başa çıkmasını zorlaştırabilir ve depresyon belirtilerine yol açabilir. Örneğin, ergen, bir sınavda başarısız olduğunda, kendini tamamen değersiz hissedebilir ve umutsuzluk içinde bir dizi depresif düşünceye kapılabilir.
Örnek 3: Engellenmişlik Şeması ve Antisosyal Kişilik Bozukluğu
Bir ergen, çocukluğunda sürekli olarak baskı veya kontrol altında tutulduğu için engellenmişlik şemasına sahip olabilir. Bu birey, çevresindeki kuralları veya toplumsal normları sürekli olarak ihlal edebilir ve antisosyal kişilik bozukluğu belirtileri gösterebilir. Örneğin, ergen, aile veya otorite figürlerinin kısıtlayıcı tutumlarına karşı isyan edebilir ve yasadışı davranışlar sergileyebilir. Bu davranışlar, ergenin kendini ifade etme ve kişisel özgürlüğünü arama çabalarının bir sonucu olarak ortaya çıkabilir.
Ergenlik dönemindeki bireylerdeki erken dönem uyumsuz şemaların kişilik bozuklukları belirtileri üzerindeki etkisi karmaşıktır ve çok yönlü bir yaklaşım gerektirir. Bu yazıda, bu konunun çok genel bir anlatımını sunduk.
Yazan: Stajyer Psikolog Nehir Bir