AŞK SANILAN SANCILI BİR SÜREÇ : LIMERENCE

Limerence tarihte ilk kez psikolog Dorothy Tennov tarafından ele alınmıştır. Dorothy Tennov’a göre aşk;  cinsiyet, din, dil, ırk, ekonomi ve kültür gibi kavramlardan bağımsız şekilde gerçekleşen bir olgudur.

Bununla birlikte limerence denilen saplantılı aşkta kişi ve limerence objesi diye adlandırılan iki karakter vardır.Kişi durmaksızın limerence objesini idealize ederek düşünür. Limerence objesini gerçekte olmadığı biri gibi düşleyerek saplantısını daha da körükler. Günlük yaşamında limerence objesiyle bir diyaloğu, buluşması olmasa bile kişi limerence objesinin düşüncelerini, varlığını ve yaşamını kendine göre algılar, yorumlar ve idealize eder.

Peki Limerence Ne Gibi Belirtilerle Ortaya Çıkar ?

1)Kişi limerence objesinin kötü yönlerini göremez, kusurlarını düşünemez.

2)Günlük hayatını limerence objesine odaklı yaşar ki bu da günlük hayatını zora sokabilecek durumlar ortaya çıkartabilir. Öyle ki uykularını kaçırtabilecek bir boyuta taşır.

3)Limerence objesini gözünde o kadar büyütür ki onunla karşılaştığında ya da görüştüğünde çarpıntı, mide bulantısı gibi fizyolojik problemler yaşayabilir.

4)Kişi, limerence objesine kendisini çekici ve mükemmel göstermek için yüksek efor harcayabilir.

5) Günlük yaşamındaki duygu dalgalanmalarını limerence objesine bağlayabilir ve bunun sonucunda kaygı seviyesi yükselebilir.

6)Limerence objesi tarafından reddedilme korkusu yaşayabileceği için sürekli olarak takip halindedir. Günlük hayatındaki işleri aksatabilir ve limerence objesinin ne yaptığı üzerine odaklanarak onun hayatını ve hayatının her yönünü inceler.

7)Kişi aşırı duygusal düşüncelerinden dolayı limerence objesine mantığıyla yaklaşamayabilir bu durumda doğru ve yanlışı ayırt edemeyebilir.

Hoşlanılan kişi henüz bir ilişki ortada yokken ne kadar çok hayal edilirse ve kurgulanırsa limerence deneyimlemek o kadar kolaylaşır yani İlişkinin gerçekleşmesi yönünde gerçekçi olmayan hayaller arttıkça limerence seviyesi de artabilir.

Limerencenin üç evreden oluştuğu biliniyor. İlk evre olan ‘bağlanma’ evresinde kişi başka bir kişiye karşı romantik bir bağ geliştirmeye başlar. Süreç ilerledikçe aşk zannedilen durum ortaya çıkmaya başlar ve aşk sanılan bu his, kişide karşısındaki kişiye karşı  büyük bir güven duygusu oluşturur ve karşısındaki kişiye sıkı sıkıya bağlanmasına neden olur. Hatta karşısındaki kişinin yalanlar söylemesi, rol yapması gibi gerçek olmayan sahte davranışları görmezden gelinip iyiye yorulur.

İlk evrede karşısındaki kişiyi özel bir konuma koyduktan sonra kişi ‘kristalleşme’ evresine geçer. Bu aşamada kişinin sevgisi daha da büyür ve artık kişi bahsedilen kişiden kopamaz hale gelir. Kişide kaybetme korkusunun ortaya çıktığı bu aşamada kişi, karşısındaki kişiyi işlerinin, isteklerinin ve inançlarının önüne koyar.

Son evre olan ‘bozulma’ evresinde kişi kaybetme korkusuyla birlikte paniğe kapılıp karşısındaki kişiyi kaybetmemek için zekasından cinselliğe kadar her yolu kullanır. Bunlarla birlikte karşı tarafı baskılama ve aşırı kontrol etme de bu evrede ortaya çıkar.

Peki Limerence Nasıl Geçer?

   Limerence deneyimlediğinizi düşünüyorsanız, partnerinizi ya da partner olmak istediğiniz kişiyi gerçek anlamda tanımaya çalışmak ilk amaç olmalıdır çünkü limerence yaşayan kişiler karşılarındaki kişiyi olmadığı biri gibi görebilir ona hiç sahip olmadığı özellikler atfedebilirler. Tanıma sürecinde karşınızdaki kişide size uygun olmayan özellikleri görmeli ve bunların hayatınızı nasıl etkileyeceğini gerçekçi şekilde ele almalısınız. Bunların ardından kendinizi tanıyarak ve severek yola devam edebilirsiniz.

Öz sevginizi artırdıktan sonra nelerin size uygun olup nelerin size uygun olmadığını gerçekçi bir bakış açısıyla ele alabilirsiniz. Limerencenin geçmesinin uzun sürebileceğini göz önünde bulundurularak bir uzmandan destek alabilirsiniz.

Yazan:Stajyer Psikolog Zuhal Erdoğan

Leave A Comment